28 Kasım 2010 Pazar

adım adım

bi adım attı
adam çirkin bi herifti
ne adam ne de herifti
biraz tamdı vücudu
ama yürü denilmiş gibi
öylesine
birazcık intiharı vardı göğsünde

bi adım attı
biraz aşağı biraz yukarı baktı
biraz olduğu yerde

bi adım daha attı
bastığı yeri hissediyodu
konuştuğunda cevap duyabiliyodu

hep bi yerin içindeydi
kaçamaması kaçınılmaz
kaçmaya gücü yoktu
düşünmemeyi nasıl düşünebiliyodu
aklını tüketmişti
elinde bi kaç hayvanlığı vardı

küçük bi adım daha attı utanmadan

kırılıcak bi cam gibiydi
çok gergin
çok dayak yiyebilir gibi
kağıt gibi elleri
gözleri nokta gibi
ayakları ağrı gibi

o kadar renksiz biriydi ki
bildiği tüm renkleri betimsiz
bütün anıları siyah siyah
bütün kahkahaları kusmuklu
bütün geleceği geçimsiz
vazgeçmiş umutları
pislik bile olamıyıcak dorukları

nedensiz
yolsuz
gayesiz
ruhsuz

öylesine
bi adım attı

yanlışlıkla veya zorundalıkla bi sonsuza girdi
girdiği gibi onun renksizliğinin nedeni gibi bi müzik
onun ne kadar olmadığıysa o kadar güzel bi kadın
midesine ne giremediyse o kadar girmesi arzulanan yemekler
ne kadar onu sevmedilerse katlarca fazla seven insanlar
ne kadar geriye attılarsa o kadar ileri atacak fırsatlar
ne kadar yalan varsa o kadar daha güzel yalanlar yani doğrular
bi fidan
bi güzel ufak köpek
bir içten öpücük
bir candan sarılış
bir derinden eyvallah

bi adım daha attı

sessizliği düşündü
yönü var dedi
bi yönü var dedi
bi yere gidiyo dedi

bi yere gidiyo

oraya doğru bi adım attı

insanları akıllı bi yere geldi
onun gibileri de vardı

onun gibileri de vardı

ONUN GİBİLERİ DE VARDI

onun gibilerinin olduğu yerde en yukarı çıktı en uca gitti aşağıyı gördü güldü
soyundu bi sigara yaktı

sigarasını bitirdi

bi küçük adım attı

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder