22 Şubat 2014 Cumartesi

zamanla manigeniş

Bugün herhalde yıllardır ilk defa hiç konuşmadım. Tek konuştum o da tekelciye selam dedim bi de çıkarken hadi kolay mı gelsin bi şey dedim bi onlar. Evde tektim hiçbir şeye hiçbir yere özenmedim seçim öncesi bir murat belge gibiydim ama iyi oldu insanın en yakınındakilerden bile bezmesi insancıdır muhtemelen. Bi sikim yazmak da içimden gelmiyodu ne zamandır, tırnaklarım da uzun, kafa derimdeki pislik yaralarını topluyorum sayelerinde, sonra onları temizleme falan zaman olduruyo. Ama yazılıyomuş, zevk aldığım sadece bikaç şeyden biri, buna tutunmalıyımdır mantıklı birine sorsan ve de bu durum buna anahtardır, ya işte her ne bokumsadır.
Zonta zonta yazıların döküldüğü bi devirde birilerine bi şey okutmak zordur illa ki, aslında genelde artisliğine yazardım fakat tarz değiştiriyorum ve okunmasını istiyorum. İşe yaramak ister gibi bi hissim var. İşe yaramaz gibi hissettiğimden, evet. Öncelikle böyle bi hayatı size yaşattığım bütün bu özelliklerimi kullanıp sizi kurtaramadığım durumu hiç de sikimde değil.
------------------------------
-----------------------------
------------------------------
Abi naabılıyo ya bu dünyada, ne yapılıyor ya, neler oluyor ya! Söndüm amına koyim, söndüm ya resmen! Gülemiyorum yah, ağzım gülüş şeklini alamıyo, beynim bembeşyüz parçaya küçülerek ayrılıyo, gözlüğüm çıkmış oluyo, acımasız bi iletişimsizlikte oluyorum. Kıllı tuvalet fırçası gibi sözler. Yabancılaşma kafalarından iğrenip yakışır davranmaya çabalıyorum, hüsran, safi hüsran. Hep benim yeteneksizliğim, içtensizliğim, sevgisizliğim, kafasında hacı şapkası olan iğrenç dedeleri görmekten utanmam. Onları sosyolojik bi analizde muhafazakar libidanist sikt görmeye kalktığım an şartellerim artık iniyoluğum, eskiden kalkarkenliğim.

Hayvanlar gibi korkmak da ne ulan! Adamın aptallığından korkuyorum ya! Ölmek istemiyorum ya basit bi şey, hele hele star lavuk görüntüsündeki modern insan için ne demiştim, şu küllüğü şurdan şuraya uzatmam. Sesimi duyurmak... Eskiden götümü yırtarken nasıl bi güvensizlikmiş, inançsızlıkmış... Umutsuzluk... Pasifize olma... Yaş falan etkiliyo bunları dert etme, iyileşeceksin...

Köpeklerden korkmazdım korkmaya başladım. Kitaplardan korkuyorum. Laflar çok ağır geliyo. Birine öneri veremiyosun. Susmak, mantıkla değerlendirdiğinde ahlaklı olabiliyo. Bunların da yaşla alakası var diyosun, sonra siktir git diyosun kendine, bi tek kendine küfür edebiliyosun. İnanamamak, aslan gibi olamamak kötüymüş ya. Kendi sikko geçmişine, kafanı yastığın altına gömer gibi boğulma taklitleri yapıyosun. Napıyosun lan sen!

E naapiym. Kafam yerde olurdu, boynumu eğerdim, mahsuna düşerdim. Sonra da napıyosun lan sen derdim, annen seni böyle görse ne üzülür! Şimdi annemi yakaladığımda ağlıyorum. Ağlamak için içiyorum, babam da bana acısın, herkes bana acısın, çünkü acınacak durumda olmalıyım, mantık bunu söylüyo yani. Neyin muktedirliği, neyin her yönden mutluluğu olabilir ki şu mevcut alanda.

Şu ansa hala utanmadan sabah ezanı okuyabiliyo biri, ben insanların umutlarıyla oynamam demeyi öğrenmişken, yaptığı sümüklü bok çocuğunun, şerefsizce, benim onlar gibiler yüzünden olmayacak torunlarımın, hep mevcut dünya rızkını yemesi için. Sebepse benim onun anasını sikmemem.

Sokrat kadar akıllı ve cesur olsaydım. Ne olucam ulan. Mal mıyım lan ben. Her tarafımız insan. Her yerdeyiz, ne sikime böyle, nası bi gaza getirmek. Siz hele dört kişiyken birbirine dalan salATAlarımız. Kafanızı sikiyim, reflekslerinize koyiyim, nasıl bi türüz ulan. İsrailin oyunu nedir lan hala her şeye!

Ama aşık oldum. Ciğer. Zaten hatunlar hep ciğer olur. Dinamiklikten enerji kapan bi tinkırbele hangi ipsiz sapsız sepet sarkmaz ki. Etkileniş şiddetindeki düşüş çok acınası, herhalde aşık falan olmadım diyosun. Fotoğraflara falan kulp buluyosun, bi yeteneği oluyo ve ona hırbo gibi sahip olmak istiyosun. Faşistsin her zaman. Ağzınla bütün havada uçan hamurişi kağıtlara saldırıyosun, tamamiyle savunmasız, kesinlikle saldırılı.

Onu yalnız bırakmak mı, onla şerefsiz olmadan ölüme kucak mı? Hiçbirini yemiyo göt. Salak da bi insana benziyo. Bu riyakarlık, her günümü bok ediyoken, ağzına sıçtığımının lafları, dilin tahakkümü, rezil rezil hapsetmişken içimi, her an koparırken bir yaprağımı, onu yağmurdan korumaya çalışmak, yine onu kovalamak olurdu. Yazık etmek.

Benim isteğim: benden bir şey istemeyin. Ben her türlü emperyalizme falan razıyım, silah olmaz bak mertlik değil, insanın gözü çıkıyo bu bi feda diildir. İnsanlık falan bunu anlamaz, bu oyunu da bozmaya kalksan termal kameralar görür. Her yer bozkır get evini yap. Şaka yapıyorum, namertçe insan zevali çok koyuyo.

En büyük hatamız doğmak, ondan sonraki de ölmek.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder