24 Şubat 2011 Perşembe

bir ütopya

bir alkolik olmadığım iddaası daha boşa çıktı
bir işlerin o kadar da kötü olmadığı iddaası daha boşa çıktı
karanlıkta yürümekten korkmamak ne kadar korkunç bir şey olmaya başladı
yalnızlıktan sıkılmamak ne kadar da eğlenceli artık

hiç mi şansım yok bu kadar mı uzaklaştık birbirimizden
ben neden hep seni düşünüyorum
hala dünyayı kurtaramadığım için mi
hala bir fikrim bile olmadığı için mi her sabah öncesi

boşluğumun güzel doğru bir boşluk olduğu çok mu basit kaçıyor
böyle olmamalı değil mi bu kadar basit olmamalı
yağmur yağmasın diye çatılar yaptı insanlar
içlerine giremedik onlar evlerinden çıkmadılar

bahaneler bütünüyle bir inançtan doğmaz diyorsun
doğar be valla doğar
inanmıyorsun
inanmadığına dair iyi bir bahane söyleyemezsin

ben konuşabiliyor sen beni anlayabiliyor olduğumuz için biz bu kadarız bu kadar süreyiz
artık sen beni dinlemek istemediğin için ben çok kötü bir yerdeyim
bir kere yanında değilim
ne kokun ne zamanın ne de seni siktiredişlerim

çünkü bu kadar değil bu kadar olamaz ben buna inandım ve de hala
daha acayip olduğuna inandım ve haklıymışım
iyi biriyim demedim ki
korkmuyorum dedim korkacak bir şey görmüyorum dedim

korkmayan biri girdi hayatıma o kadar ki korkmanın ne olduğunu bile bilmiyordu
o çoğu şeyi bilmiyordu ben onun bilmemesini seviyordum
ama beni bilememesi öğrenememesi
bana seni özletti

senin yanındaki ben
zincirlenmiş opsiyonsuz ne kadar da huzurlu

kafamsız
ben sence kafamsız yapabilir miyim
neden sürekli değişmeye çalışan ben oluyorum neden sen hiç değişmek zorunda olmuyorsun
anlamıyorum ki senin bu korkuda iddaanı

sence benim her şeyi denemeden ölme şansın var mı
bütün uzaya küfretmeden yaşadım diyebilecek miyim
benim doyumsuz bir penisim yok mu
benim ellerim çok fazla hisli değil mi

seni siktirediyorum
seni bu ara hep siktirediyorum
seni görmek seninle konuşmak istemiyorum bana bakmanı istemiyorum
sen olma da ne olursa olsun istiyorum

sadece senin dediğin gibi olmadığını sana göstermek için koca bir ömür sarhoş gezeceğim
ölürken sana bak böyle de yaşanıyormuş diyeceğim
bağırarak öleceğim bütün bu yaşananlara bağıracağım
buz gibi bir kış gecesi bir bankta öldükten sonra farkedildiğimde üstümde kar toplanabilecek bir saatte

bütün reddedişlerim bütün kanaat etmeyişlerimle
barok gibi
bu dünya gibi
kendim gibi